Altılı masa, Şubat ayından bu yana üzerinde çalıştığı Anayasa değişikliği teklifini “Şimdi Demokrasi Zamanı” sloganıyla açıkladı. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş vaadi sunan altılı masanın değişiklik teklifine nazaran seçimin kazanılması halinde partili cumhurbaşkanlığı devri kapanacak. 84 unsurdan oluşan teklif metninde güçlü meclis, bağımsız yargı ve istikrarlı yürütme vurgusu dikkat çekti. Teklife nazaran, parti kapatma zorlaştırılırken, hayvan hakları da yeni anayasaya giriyor. Cumhurbaşkanının ise mevcut sistemde olduğu üzere halk tarafından seçilmesi öngörülüyor.
Seçmenin beklentilerini karşılayabilecek mi?
Peki, bu vaatler, seçmenin altılı masadan beklentilerini karşılayabilecek mi? Siyaset bilimcilere nazaran, adayını açıklamakta geç kalan altılı masanın birebir vakitte somut ekonomik vaatlere odaklanması gerekiyor. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Berk Esen, altılı masanın 84 hususta uzlaşıya varmış olmasının demokrasi tarihi açısından büyük değer taşıdığına dikkat çekti. Lakin Esen, altılı masa ortak hükümet programı konusunda da ikazlarda bulundu. Altılı masanın Şubat ayından beri anayasa çalışması yürüttüğünü hatırlatan Esen, “Dokuz aylık sürede bence altılı masa seçim kazanma ve seçim kazandıktan sonra ülkeyi beraber şekilde yönetebileceğine dair seçmenler nezdinde yeterince bir beklenti yaratamamış durumda” dedi.
Dr. Berk EsenFotoğraf: Privat
“Ortak hükümet programının ilan edilmesi gerekiyor”
Türkiye’nin giderek otoriterleştiğini belirten Esen, “Seçmenin büyük kısmını çok olumsuz bir biçimde etkileyen ekonomik kriz devam ederken ben seçmenlerin yaklaşık 150 sayfalık bir metni inceleyerek bu teknik unsurlar üstünden seçimlerde karar vereceklerini düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu. Altılı masanın en geç iki ay içerisinde ortak bir hükümet programı açıklaması gerektiğini de kaydeden Esen, altılı masanın seçimlere birlikte girilip girilmeyeceğini ve ortak adayı netleştirmesi gerektiğinin de altını çizdi. Anayasa değişiklik teklifinin bu koşullarda mana kazanacağını kaydeden Esen, “Ama altılı masa, daha acil ve önemli konularda herhangi bir adım atmış durumda değil. Açıkçası seçim kazanmak açısından bu altı partinin sadece bu somut belgenin de ötesine geçecek şekilde bir işbirliğine girebildiklerini de mesajını vermeleri gerekiyor” diye konuştu.
“İktidar, ülkeyi seçim iktisadına sokacak”
Altılı masanın ocak ayı başına kadar ortak hükümet programı ile ortak adayını açıklamaması halinde seçmeni ikna etmekte zorlanacağını lisana getiren Esen, iktidarın da bu süreçte yapacağı atılımlara dikkat çekti. Esen, “İktidarın ülkeyi seçim ekonomisine sokarak seçimleri kazanmak için çok daha somut hamleler atacağını düşünüyorum. O hamleler karşısında da altılı masanın açıkçası hızlı bir şekilde yanıt vermesi açısından acilen bu ortak programın ve tabii ortak adayın artık ortaya çıkması gerekiyor” ifadelerini de kullandı.
“Ekonomik meselelerin tahlili düzgün anlatılmalı”
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun da vatandaşın ekonomik meseleleri öncelik haline getirdiğini belirterek, “Bugün altılı masa tarafından açıklanan anayasa değişiklikleriyle vatandaşın çok fazla ilgilenmesi doğal olarak kolay değil” dedi. Vatandaşın altılı masa nezdinde daha çok ekonomiye ilişkin politikalara ve ortak adaya odaklandığını kaydeden Tosun, “Söz konusu anayasa değişikliği, vatandaşın günlük hayatını nasıl etkileyeceği yeterli biçimde anlatılırsa o vakit seçmen üzerinde tesirli olabilir” diye konuştu. Düzgün bir bağlantı stratejisiyle bu amacın başarılması durumunda altılı masaya yönelik dayanağın yine artabileceğini lisana getiren Tosun, “Altılı masanın önceliği, ister iktisat planı, ister ortak program bağlamında düşünelim. Çok somut, net anlaşılabilir özlü sözlerle Türkiye’nin ekonomik problemlerinin nasıl aşılabileceğini vatandaşa anlatmak olmalı” sözünü de kullandı.
